Sürdürülebilir yaşamın sağlanması ve tüm türlerin varlığını doğal denge içinde devam ettirmesi için dünyanın iş birliği gerekiyor! İklim krizi, canlı türlerinin yok oluşu, açlık ve kuraklık gibi sorunlar dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor.
Ülkemizde bir çok canlının yaşadığı çok önemli ekosistemler bulunuyor ve ormanlar, denizler, sulak alanlar, sahiller ve bozkırlar kendine özgü habitat oluşturuyor. Bu habitatlar içerisinde 9 bin bitki türü, 17 binden fazla böcek, 600 civarı balık, 30 amfibi, 120 sürüngen, 495 kuş ve 168 memeli türü yaşamaktadır. Yaşayan bu türler Anadolu biyoçeşitliliğinin ne denli yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak habitat kayıpları, yasa dışı avcılık, insan baskısı ve iklim değişikliği gibi tehdit unsurları nedeniyle yaban hayatının her geçen gün daha çok zarar görmektedir.
Bu canlıların her biri, hem ülkemiz hem de dünyadaki yaşam açısından çok kıymetlidir. “Burada veteriner hekimlerin yaban hayatı koruma çalışmalarındaki rolü tam olarak görülebilir. Koruyucu hekimlik hizmetleri ile yaban hayatı unsurlarının korunması ve gelecek nesillere taşınmasında veteriner hekimler etkin rol oynayacak. Her canlının ekosistemde bir yeri bir görevi var”
2023, uluslararası CİTES sözleşmesinin 50. Yılı olması nedeniyle de uzmanların nezdinde özel bir yıl olarak kabul görüyor. Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’nin imzalanmasının 50. Yıldönümüne erişilirken, türlerin sürdürülebilirliği için farklı grupların dayanışma içinde çalışması öngörüldü.
Tüm dünyada yaban hayatının korunması için iş birliği girişimleri ağırlık kazanırken Bursa’da bu anlayışa zıt bir yönetim tarzı benimsenmektedir, son olarak Uludağ Alan Başkanlığı konusunda olduğu gibi meselenin akademik muhatapları dikkate alınmadan düzenleme yapılmasının geri dönülemez sonuçları olacaktır.
Nilüfer Barajı’nın kuruması da tesadüf değildir, doğa üzerindeki insan baskısının sonucudur ve görmediğimiz ama yaban hayatının çok önemli bir parçası olan denizler de bu süreçten etkilenmektedir. Marmara’da sık gördüğümüz musilaj sorunu da bu sürecin sonuçlarından biridir.
2023 yılı tüm dünyada “Yaban Hayatının Korunması İçin İş birliği” teması ile anılıyor.