28-29 Eylül 2024 tarihlerinde Bursa Veteriner Hekimler Odası’nın öncülüğünde Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi işbirliğinde Tirilye Taş Mektep’te çalıştay düzenlendi.
Çalıştayın amacı mevcut durumu değerlendirmek, yapılabilecekleri bilimsel bir düzlemde konuşmak ve Veteriner Hekimleri bekleyen süreci değerlendirmekti.
İki oturum halinde düzenlenen çalıştayın ilk oturumunda konukların konuşmalarına yer verildi. Açılış konuşmasını Bursa Veteriner Hekimler Odası Veteriner Hekim Melike Baysal’ın yaptığı oturumda ev sahibi olarak ilk sözü Mudanya Belediye Başkanı Sayın Deniz Dalgıç aldı.
Ardından Mudanya Veteriner İşleri Müdürü Şükriye Çelikkollu, Nilüfer Veteriner İşleri Müdürü Sanem Çetiner, Osmangazi Veteriner İşleri Müdürü Kadir Özdemir ve BBB Veteriner İşleri Müdürü Özlem Kartal söz alarak 5199 ve 7527’nin yol açtığı sorunlar, güncel durum, kendi belediyelerindeki süreçler ile ilgili bilgi verdiler.
Türk Veteriner Jinekoloji Derneği adına BUÜ Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji A.B.D Başkanı Prof. Dr.Abdülkadir Keskin kısırlaştırmanın popülasyon kontrolü üzerindeki olumlu etkisi ve güncel durum hakkında bilgi verirken, Belediye Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Veteriner Hekim Nurhan İşler de Veteriner Hekimler ve hayvanlar açısından geçmiş dönemi ve bugünü karşılaştırarak özellikle Veteriner Hekimler açısından yaşanacak sorunlar hakkında bilgilerini paylaştı.
Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Veteriner Hekim Mücahit Yıldızhan, İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Aydın, Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Uslu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet emin Direkçi ve CHP Bursa Mlilletvekili Prof.Dr.Kayıhan Pala söz alarak serbest dolaşan hayvanların ülke gündemindeki yeri, sorunlar ve yerel yönetimlerin konuya yaklaşımı hakkında bilgi verdiler.
Öğleden sonraki oturumda oturum başkanlığını BUÜ Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları A.B.D Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yalçın ve BVHO Başajnı Veteriner Hekim Melike Baysal yaptı. Sadece veteriner hekimlere açık olan oturumda hayvanların sorunları, 7527’nin yol açtığı ve bundan sonra yol açacağı kesin olan sorunlar, Veteriner Hekimlerin süreç içinde yaşayabileceği hukuki sorunlar, mevcut durumda yaşadıkları sorunlar tartışıldı.
‘’Kısırlaştırmanın değil 5199’un uygulanmamasının’’ soruna yol açtığı konusunda hemfikir olunan toplantıda, ötanazinin popülasyon kontrolü sağlamayacağı gibi Veteriner Hekimlerin ötanazinin tıbbi şartlarının oluşmadığı hiçbir durumda ‘’ölüm kararı veremeyeceği, vermeye de zorlanamayacağı’’ konularında hemfikir olundu.
BVHO Avukatı Avukat Ahmet Keskin’in de hazır bulunduğu toplantıda, hem belediyeler hem de Veteriner Hekimler açısından hukuki süreçler değerlendirildi.
***********************************************************
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan BVHO Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal’ın konuşması:
Sayın Protokol, Saygıdeğer Katılımcılar, Kıymetli Meslektaşlarım
Sizleri Bursa Veteriner Hekimler Odası ve Çalıştay Yürütme Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.
Hoş geldiniz.
BVHO olarak bu hayali 2022 yılında seçildikten sonra kurmuş, gerçekleştirmek için belediyeleri ziyaret etmeye başlamış ancak önce deprem, sonra de yerel seçimler nedeniyle ertelemiştik. Biz o günlerde Bursa’daki ve Türkiye’deki zayıf çalışmaları görüyor, sorun daha da büyümeden çözüm bulmaya çalışıyorduk.
İyi ki de ertelenmiş, zira o günlerde yapsaydık, belki sadece Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak yapacaktık ama bugün çok daha güçlüyüz, Veteriner İşleri Müdürü meslektaşlarım ve belediyelerinin destekleriyle bir Bursa örneği oluşturmaya çalışacağız bu çalıştayla. Amacımız toplumumuzun en önemli sorunlarından biri haline gelen serbest dolaşan köpekler, sorumlu sahiplik ve yerel yönetimlerin rolü üzerine farkındalık yaratmak, çözüm önerileri sunabilmek ve birlikte hareket etmenin yollarını aramak .
Bu çalıştayın hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm katılımcılara ve destek veren kuruluşlara içtenlikle şükranlarımı sunuyorum.
Bugün ele alacağımız konular, sadece hayvan sağlığı ve refahı açısından değil, aynı zamanda insan sağlığı, kamu güvenliği ve çevre için de hayati öneme sahip. Ancak burada önemli olan nokta, soruna bütüncül bir yaklaşımla, hem hayvan haklarını hem de toplum sağlığını gözeterek çözüm üretmemiz gerektiğidir.
Çalıştayımızın adı ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak isterim.
Hepinizin bildiği gibi 5199 sayılı kanunda değişklik yapan kanun Ağustos ayında kabul edilmeden önce çok çetin mücadeeller oldu. Bu mücadelenin iinde aktif şekilde yer alan milletvekillerimizden biri de CHP Bursa Milletvekili Prof.Dr. Kayıhan Pala Hocam oldu. Kendisinin TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın bir bölümü şu şekilde idi:
Serbest dolaşan köpek popülasyonunu azaltmak için doğurganlığın kontrolü, sorumlu sahiplik, rehabilitasyon birimleri, hayvan üretim ve ticaretinin yasaklanması gerekir. BÜYÜK İNSANLIK ÖLDÜRMEKLE DEĞİL YAŞATMAKLA UĞRAŞIR, İNSAN OLAN ÖLDÜRMEKLE DEĞİL YAŞATMAKLA UĞRAŞIR”
Yürütme Kurulu olarak, sorunların çözümü için sorunun doğru tanımlanması, somutlaştırılması, dilin doğru kullanılmasına inandığımız için Sayın Hocamızın bu cümlelerini tartıştık kendi aramızda ve bundan sonraki süreçte dilimize yerleşmesi gerektiğinde karar kıldık, çalıştayımıza bu adı vererek de ilk adımı atmış olduk, Sayın Hocamıza hem bu konuda verdiği mücadele hem de sorunun çözümüne yaptığı katkılar iin bu anlamda ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bugün Dünya Kuduz Günü, ben bununla ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum.
Bu yılın teması ‘’Kuduz Sınırlarını Aşmak’’
Yani kuduz için küresel çapta işbirlikleri yaparak 2030 yılına kadar köpek kaynaklı kuduz hastalığını sıfırlamak ve bu şekilde Tek Sağlık yaklaşımını etkinleştirmek. WHO, WOAH, FAO ve UNEP bunun mümkün olabileceğine inanıyor ve bunun için mücadele ediyorlar, son derece insancıl bir gerekçeleri var: Diyorlar ki Tek Sağlık’ı bir grup seçkin için değil, tüm insanlar için’’ genel sağlık hizmetlerine ulaşabilmesini sağlayacak sistemleri oluşturabilmek. Bizde Bursa’da 2020 yılında, tam da 28 Eylül’de Tek Sağlık Platformu’nu kurduk, 4 yaşımızdayız. Sayın Prof.Dr.Alpaslan Türkkan ile birlikte kurmuştuk.
Dünya Kuduz Günü’nde şu bilgileri paylaşmak isterim sizlerle;
Serbest dolaşan hayvanlar konusunda yerel yönetimlerin ve veteriner hekimlerin giderek çözümsüzlüğe itildiği bugünlerde bu rakamlar çok önemli:
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI VERİLERİNE GÖRE hayvan kaynaklı kuduz hastalığı vakaları azalmaktadır. Evcil hayvanlarda 2018 yılında 437 olan Kuduz vakası, 2023 yılında 86’ya gerilemiş, yabani hayvanlarda 2018 yılında 16 olan vaka sayısı, 2023 yılında 5’e düşmüştür.”
SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİNE GÖRE ülkemizde, evcil hayvanlar da dahil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023 yılında bu sayı 437 bine ulaşmıştır, yılda ortalama 1-2 insan kuduz vakası görülmektedir.
Bu veriler doğru ise “Kuduz riski artıyor” demek doğru olmayacaktır, çünkü oluşan hassasiyet nedeniyle Kuduz aşısı olmak için başvuranlar sayısı artıyor ama Kuduz hastalığı artmıyor demektir.
Son olarak çalıştayın yöntemi ile ilgili genel çerçeveyi de sizinle paylaşmak istiyorum. Öğleye kadar konuklarımızı dinleyeceğiz, öğleden sonra avukatımızla birlikte 4 ana başlıkta sadece Veteriner Hekimler, Veteriner İşleri Müdürleri ve avukatımıza açık olan çalıştayımızı gerçekleştirecek, yarın da saat 10’da basınla buluşarak çalıştayın çıktılarını onlarla paylaşacağız. Daha sonra da Bursa’daki tüm belediyelere hem dosya olarak göndereceğiz hem de BVHO olarak ziyaretlerimizde ileteceğiz.
Bu çalıştayın, serbest dolaşan köpeklerle ilgili sorunlara sürdürülebilir çözümler üretmek için bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Çözümün bir parçası olan tüm katılımcılara ve emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum.
Hep birlikte, hayvanların ve insanların güvenli bir şekilde bir arada yaşadığı bir toplum inşa edebiliriz.
Teşekkür ederim.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Veteriner Hekim Özlem Kartal’ın konuşması:
Sayın protokol, değerli katılımcılar, sevgili meslektaşlarım; serbest dolaşan hayvanlar, sorumlu sahiplik ve yerel yönetimler çalıştayımıza hoş geldiniz.
Bu çalıştayın, yasanın bize yüklediği sorumlulukları anlamak, karşılaşılan zorluklara çözüm aramak için güzel bir platform oluşturduğunu düşünüyorum. İlgili paydaşlar olarak bir arada toplanmanın sokak hayvanlarının geleceği için umut verici olduğuna inanmaktayım. Çalıştayın ortaya çıkmasında ve gerçekleştirilmesinde katkı sunan başta Bursa Veteriner Hekimler Oda yönetimine ve çalıştay yürütme kurulumuza teşekkür ederim.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü hizmet binası ve hayvan hastahanesi 2014 yılında yıkılarak yerine konut inşaa edilmiştir. Bu tarihten sonra serbest dolaşan hayvanlar ile ilgili hizmetler neredeyse hiç yapılamamıştır. 2017 yılında Hamitler mahallesinde bulunan eski sağlık ocağından bozma birkaç odalı mekânda serbest dolaşan hayvanlar için muayene ve operasyon imkânı sağlanmıştır. 2019 yılında da Hamitler’de bulunan bu yer kapatılıp, Soğukkuyu Mahallesinde eski evde bakım merkezinin bulunduğu tesiste serbest dolaşan hayvanlara bakım,tedavi ve ameliyat hizmeti verilmeye başlanmıştır. 2024 yılı Mart ayında Gümüştepe mevkiinde sokak hayvanları tedavi ve rehabilitasyon merkezi hizmete açılmıştır. Ancak bu merkezde 5199 sayılı kanun gereksinimlerine uygun yapıldığı için şu an 7527 den doğan ihtiyacı karşılayamamaktadır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni alanlar tespit ederek doğal yaşam alanları yapmak için çalışmalara devam etmekteyiz. Elbette hepimiz çok iyi biliyoruz ki, serbest yaşayan tüm hayvanların toplanıp kapatılabileceği yerleri inşaa etmek ve bu yerlerin devamını süspanse etmek gittikçe imkânsız hale gelecektir. Maalesef bu sebeple yerel yönetimleri ve veteriner hekimleri daha kötü günlerin beklediğini düşünüyorum.
Birçoğumuz serbest dolaşan hayvan popülasyonun hızla arttığının farkındayız. Ancak yeni yasa ile barınak kapasiteleri dolduğu ve yer açılamadığı için kısırlaştırma ameliyatlarının da yapılamayacağını öngörmekteyiz. Bu yüzden serbest dolaşan hayvan sayısı katlanarak hızla artmaya devam edecektir.
Bu kanun, uygulamada yerel yönetimler ve veteriner hekimler için büyük bir sorumluluk getirirken, toplumsal tepkiye ve uygulama zorluklarına da yol açabilecek bir dizi çıkmaz yaratıyor.
Ve konuşmamı Charles Dickens iki şehrin hikâyesi kitabından bir alıntı ile sonlandırmak istiyorum.
“ Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana…”
Beni dinlediğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Umarım çalıştay sonrası alacağımız kararlar ile daha güzel günlerde tekrar bir araya geleceğiz.
Mudanya Veteriner İşleri Müdürü Veteriner Hekim Şükriye Çelikollu’nun Konuşması:
Sayın Milletvekilim , Sayın Belediye Başkanlarım, Kıymetli Oda Başkanım, Sevgili Meslektaşlarım
”Serbest Dolaşan Hayvanlar,Sorumlu Sahiplik ve Yerel Yönetimler ”
konulu çalıştayımıza hoşgeldiniz.Bu vesileyle Tirilye’de sizleri
ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz.
24 Haziran 2004 yılında TBMM tarafından 5199 sayılı Hayvanları Koruma
Kanıunu kabul edilmiş,1 Temmuz 2004 tarihi itibarıyle Resmi gazetede
yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 2004 -2010 yılları arasında Mudanya
belediyesinde bu anlamda hiç bir sorumluluk alınmamış ,hayvanseverler özel
kliniklerden tedavi ve az sayıda kısırlaşrtırma işlemleri için hizmet alımı
yapmıştır.Mudanya Belediyesi olarak 2010 yılından itibaren 1 veteriner hekim
istihdamıyla veteriner hizmetlerine başlanmıştır
2010 -2024 Yılları arasında farklı müdürlükler altında ve veteriner hekim
olmayan bir müdürle çalışmalarımız sürdürülmüştür.Bunu zamana yaydığımızda
pekçok sakıncalarını yaşadık geçmişte.Şu anda 2 Veteriner hekim , 1 veteriner
teknikeri ,9 adet saha personeli kapasitesine ulaşılmış ve 31 Temmuz 2024 yılı
itibariyle Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmuştur.
14 yıl zorlu bir süreçti şimdiki geldiğimiz noktada Mudanya Belediyesi
olarak geçici bakımevi iznimizi çok yakın zamanda alıp 2025 yılında faaliyete
geçirmeyi hedefliyoruz. Çok başından başladım ama şuna dikkat çekmek
istiyorum maalesef Bursada hala veteriner hekimi olmayan ; veteriner hekimi olmayıp toplama ekibi olan ; veteriner hekimi olup kısırlaştırma yapacağı bir ameliyathanesi olmayan; Kocamaaan geçici bakım evi olup sadece 1 adet veteriner hekimi olan ; Operasyon salonu olup , çok sayıda veteriner hekimi olup yeterli kapasitede geçici bakımevi olmayan ; belediyelerimiz mevcut.
Yani hepimizin şartları aynı değil dolayısıyla sorunlarımız farklı , ihtiyaçlarımız
Farklı. Ama hepimizin amacı ortak.Sokakta yaşayan dostlarımızın populasyon
kontrolünü bilimin ve aklın önderliğinde uygulamak. Yıllar sonra uygulanamayan 5199 sayılı hkk sayesinde sokak hayvanları sorun olarak karşımıza çıktı.
Dolayısyla Bursa özelinde ugulanamayan 5199 sayılı hayvanları
koruma kanunu aslında Türkiye genelininde bir yansıması olmaktadır.
Belediyelerin Sadece %30 unun kısırlaştırma yapıyor olması sonrası ortalama
kısırlaştırılan hayvan sayısı 2 .Bu oran tam tersi olsaydı %70 kısırlaştırmaya
ulaşılsaydı bugün bunu konuşuyor olmazdık.5199 un revizyonuna ihtiyaç
duyulmazdı.
Evet sokak hayvanı sorunu var diyoruz ama sorunun ne kadar
büyük olduğunu bilmiyoruz. Bursada ne kadar sokak hayvanı olduğu ile ilgili hiçbir veri yok elimizde.Geçmişte bu konuda yapılmış çalışmalar mevcut İstanbul BB Belediyesi balık kılçığı yöntemi ile tespit etmeye çalışmış. Bu konuda izmir bbb nin de devam eden bir çaılşması var bildiğim kadarıyla.Ama bursa dakisokak hayvanı sayısı ile ilgili bir veri yok elimizde.
2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren 7527 sayılı hkk kanunu
yeni şekliyle ne kadar uygulanabilir olacağını zamanla göreceğiz.Ama standartları bu kadar farklı olan belediyelerde veteriner hekimlerin , kurumların zorlanacağı aşikar. Bugünkü çalıştayımızda yeni yasanın uygulama usul ve esasları konusunda fikirlerimizi birleştireceğiz.
Belediyelerin durumlarını gözönünde tutunca işleyişin her adımında sorunlarımız büyük. Sanırım Öncelikle geçici bakım evlerinde bir standardizasyona ihtiyaç var.–
Çalışma şartları — hekim sayısı –kafes sayısı — saha personelinin eğitimi .Bu
başlıklar arttırılabilir. Çözüm 7527 miydi?
7527 sayılı HKK uygulamaları esnasında belediyelerin şartları eşit
veya benzer olmayınca herkes kendi ölçüsünde uyumda zorluk yaşayacak.
Geçici bakımevi açma zorunluluğu olmayan nüfusu 25.000 altında olan belediyeler zorluk yaşayacak ; Geçici bakımevi olup kafes sayısı yetersiz olan belediyelerin yaşayacağı farklı zorluklar olacak ;
Hatta çok büyük kapasiteye sahip belediyelerde dahi uygulamada sorun
yaşanacağı aşikar.
7527 sayılı HKK paralelinde mesleğimizin itibarını koruyacak , kurumumuzu
zor durumda bırakmayacak , hayvan refahını ve yaşamını ön planda tutacak
çözümlere ulaşacağımız bir çalıştay olmasını diliyor Yeniden Tirilyeye
hoşgeldiniz diyorum. Teşekkür ediyorum.
Nilüfer Veteriner İşleri Müdürü Veteriner Hekim Sanem Çetiner’in konuşması:
Değerli başkanlarım, başkan yardımcılarım, meclis üyelerim, değerli hocalarım, çok sevgili meslektaşlarım, hepiniz hoş geldiniz…
Bu çalıştayın yapılmasını Bursa Veteriner Hekimler Odası ve dört belediye olarak üstlendiysek de odamızın ön ayak olup şekillendirmesine öncelikle teşekkür etmek isterim.
Bence mesleğimizin en zor çalışma alanlarından biri belediye veteriner hekimliği. Hem çalışma şartları, hem vatandaş ile çok fazla karşı karşıya kalma, hem de siyasi bir kurumda çalışmanın zorluğu. Bunları hepimiz çok iyi biliyoruz.
Biz Nilüfer Belediyesi olarak çok şanslıyız; 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu yürürlüğe girmeden önce tesisimizi kurma vizyonunu gösteren başkanlarla çalışma şansı bulmuş, Mustafa Başkan’dan sonra da aynı vizyon ve bakış açısına sahip başkanlarla devam etmişiz
2003 yılında kurulan tesisimiz donanımı ile de pek çok belediyeye örnek olmuş.
Bunda elbette geçmiş dönem müdürlerimizin, yıllardır kurumumuza emek veren veteriner hekimlerin ve yardımcı personelimizin de payı azımsanmayacak ölçüde büyük
Bir ilçe belediyesi olarak kadromuzla da dikkat çekiyoruz. Biri veteriner dahiliye uzmanı, diğeri veteriner cerrahi uzmanı olmak üzere ben dahil 9 veteriner hekimiz. 8 veteriner sağlık teknikeri arkadaşımız ile beraber çalışıyoruz. Nilüfer Belediyesi hayvan refahını gözeten bir belediye olduğu kadar veteriner refahını da her zaman gözetmiş.
2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı kanun tüm belediyelere popülasyon kontrolü görevini vermiş oldu. Bizler kanundan da önce yani 21 yıldır kısırlaştırma yapan, popülasyon kontrolü için çalışan bir belediyeyiz. Düşünün Nilüferin çevresi bir duvarla çevrili olsaydı belki böyle bir sorunumuz kalmamış olacaktı. Ancak bir kaç belediyenin çabasıyla bugünlere geldiğimiz ve ne kadar çabalasak da çözümün bir parçası olamadığımız aşikar
Gelelim günümüze. Bizi zora sokacak yasa istemesek de yürürlüğe girdi. Bunda bugüne kadar görevini yapmayan belediyelerin payı büyük. Popülasyon kontrolü top yekün yapılırsa anlamlı, o zaman çözüme ulaşılabilir. Evet popülasyonun kontrolü önemli ve ele alınması gereken bir konu ancak bu yasayla da hiç bir yere ulaşamayacağız.
Bölgemize hala köpek bırakılmakta ve biz buna hala çaresiz kalmaktayız
Evet popülasyon artışının en büyük sebebi görevini yapmayan belediyeler, ikincisi görevini yapmayan denetleyiciler, üçüncüsü de bilinçsiz hayvanseverlik
Yasa olsun olmasın her belediyenin veteriner işleri müdürlüğü kurması gerekiyor, tesisi olmayanlar tesis yapmalı, olanlar kapasitesini arttıracak yapılandırmaya girmeli.
Ki bizlerin de mevcut yerimiz haricinde Kuruçeşme’de yapımı devam eden bir rehabilitasyon merkezimiz var.
Yasa şu anda da görevini yapan belediyeleri zora sokuyor ve daha da sokacak.Sahiplendirilene kadar tutup salamadığımız için tehlike her gün büyüyor. Kısırlaştırma çalışmaları yapamıyoruz. Çünkü hem kapasitemiz çoğaldı hem hasta ve müşahade köpekleri almama şansımız yok , onlar da tesiste olduğu için durum içinden çıkılmaz bir hal oluyor. Bir de uygulama yönetmeliği henüz çıkmadı, çıktıktan sonra toplama yapmayınca suçlu olacak mıyız? Gün geçtikçe hem fiziksel hem psikolojik olarak çıkmaza giriyoruz.
Umuyorum bu çalıştayda sorunun bir parçası olmak yerine çözümün bir parçası olmak için fikirler üretir, yerel yönetimler olarak ilham veren bir Bursa örneği çizebiliriz.