Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen sahipsiz hayvanlarla ilgili yasa tasarısının 5199’u tamamen ortadan kaldıracak, sahipsiz hayvanların toplu halde öldürülmesinin önünü açacak yasa tasarısına karşı Mudanya’da yapılan etkinlikte Bursa Veteriner Hekimler Odası adına Veteriner Hekim Aslıhan Bulduk da bir konuşma yaptı.
Bursa VHO adına konuşan Vet.Hekim Bulduk şunları söyledi: “Yapılan araştırmalarda halkın %65’inin kabul etmediği ‘’ölüm yasası’’na olan itirazımızı bir kez daha yüksek sesle dile getirmek için toplandık. Ben en sonda söyleyeceğimi, en başta da söylemek isterim ki ‘’biz veteriner hekimler, yaşam hakkını savunmayan, bir türün popülasyonunu kontrol etmek için ‘’ötanazi’’ diyerek yumuşatılan ama aslında adeta bir katliam olan bu yasa tasarısını asla kabul etmiyoruz, biz hekimiz, tasarıda bahsedilen ötanazinin karşısında, yaşamın ve etiğin tarafındayız.’’
Sokakların köpek üretmediğini, bu sorunun insan eliyle yaratıldığını, görevini yerine getirmeyen sorumlular tarafından da büyütüldüğünü defalarca dile getirdik. 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı kanundan sonra 2024 yılına kadar sadece 355 bakımevi açılmış ve sadece 2 milyon 506 bin köpek kısırlaştırılmış, bu hesaba göre günde ortalama 1, 37 köpek kısırlaştırılmış oluyor, oysa Türkiye’de beldeler hariç 1003 civarında belediye var, her birinde her gün sadece 10 köpek kısırlaştırılsaydı bir yılda 2 milyon köpek kısırlaştırılmış olacaktı, yani aslında etkin bir kısırlaştırma ile 20 yılda yapılanı bir yılda yapmak mümkün!
Yılda 2 milyon köpeği kısırlaştırarak birkaç yılda üremeyi kontrol altına alabilir, çok yaşlı, kronik hastalığı olan, engelli köpeklerin bakımevlerinde hayatlarını sürdürmesini sağlayabilir, böylece sokaktaki sayıyı kısa sürede azaltarak sürü halinde yaşamaların önüne geçebilir, oraya buraya köpek atılmasını engelleyebilir, bugün köpeklerin öldürülmesi için gerekçe gösterilen çocukların köpeklerle olan olumsuz süreçlerini ortadan kaldırabilirdik.
Yıllardır bu noktaya geleceğini söylediğimizde bizi dinlemeyenler, bugün de dinlememeye devam ediyorlar. Bugün de diyoruz ki;
Ötanazi ya da toplama yoluyla sokakları köpeklerden tamamen arındırırsanız kırsalda insandan uzak yaban hayatına yakın köpekler kentlere yaklaşır, kuduz riski artar, kuduza karşı oluşmuş sürü bağışıklığı zayıflar, kaçak üretim, sokağa terk etme, köpek satışı devam ettiği sürece de bir iki yıl içinde sokaklarda köpek sayısı yeniden artar, milyonlarca köpeği öldürdüğünüzle kalırsınız.
Yapılan tüm çalışmalar itlafın çözüm olmadığını, en etkin kontrolün kısırlaştırma olduğunu, kısırlaştırılan hayvanlarda agresyonun azaldığını göstermiştir.
Bu nedenle bir an önce bakımevleri kurulmalıdır. Bütçenin sorun olduğunu biliyoruz, ilk olarak merkezi yönetimin 200 TL olan 203 bütçesini en az 1000 TL olacak olarak güncellemesini öneriyoruz, sonra da bu bütçenin belediyelerin genel bütçesine değil, kurulacak olan Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlıkları ya da Veteriner İşleri Müdürlüğü bütçesine aktarılmasını bekliyoruz. İhtiyaç duyan belediyelere bakımevlerini inşa edebilmeleri için sadece bu amaçla kullanabilecekleri uygun krediler sağlanmalı ve teşvikler verilmelidir. Avrupa Birliği projeleri, özel sektörün sosyal sorumluluk projeleri gibi konulara ayırdıkları bütçelerden faydalanma sorunların çözümü için uygun adımlar olabilir Yeterince veteriner hekim istihdam edilirken, aynı zamanda hayvan sağlığı yardımcı personeli de istihdam edilmeli, diğer personelin de özel eğitimli olmasına dikkat edilmelidir. Bakımevi ve barınak tanımları kanunda ayrıntılı olarak belirtilmeli, standartları belirlenmeli, çevre yaban hayatı, insan ve hayvan sağlığı gözetilerek inşa edilmelidirler. Sahipsiz hayvan bakımevleri/barınaklar, acil hayvan nakil araçları, hayvan toplama aracı, hayvanların yakalanma şekli, insan ve hayvan refahı ve sağlığına, iş sağlığı ve güvenliğine uygun standartlarda olmalıdır ve yönetmeliklerde ayrıntılı bir biçimde belirtilmelidir. Bakımevlerinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması, işaretlenmesi, hasta ve yaralıların tedavi edilmesi, beslenmesi, sahiplendirilmesi ve sahiplendirilemeyenlerin alındıkları yere geri bırakılması işlemleri aksatılmadan yapılmalıdır.
Sahipsiz hayvan popülasyonu konusunda kamu otoritesinin yerine getirmesi ve üstlenmesi gereken sorumluluklar ne veteriner hekimlere ne hayvanseverlere ne de sokakta yaşayan her şeyden habersiz hayvanların üzerine atılarak çözülemez. Bilimsel ve vicdani tüm yolları tüketmeden çıkarılması teklif edilen bu yasa taslağı geri çekilmelidir. Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak “Ötanazinin karşısında yaşamın yanında olmaya devam edeceğiz.”