Daha önce de değişik platformlarda ve basın açıklamalarımızda paylaştığımız gibi, Türkiye’de Hayvanları Koruma Kanunu, yani 5199 sayılı kanun 2004 yılında yayınlandı ve bu kanun ‘’yakala, kısırlaştır, aşıla, yerine bırak’’ temeli üzerine kurulu, hayvanların yaşam hakkını önceleyen, popülasyonun azaltılmasını insani yöntemlerle sağlayacak bir kanundu.
Sahipsiz hayvanları kısırlaştırıp, rehabilite etme görevi de belediyelere ve İl Özel idarelere verildi. Büyükşehir yasasıyla birlikte, büyükşehirlerde İl Özel İdareler kalktı ama diğer illerde görevi devam etti.
Ancak, 2024 yılının mayıs ayında bir anda medyadan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili bir çalışma yaptığını öğrendik ve bugün o sürecin sonuçlarıyla karşı karşıyayız.
Yayınlanan bu kanunun kendi içinde barındırdığı çelişkilerin, muğlak ifadelerin ve kanun yapma ilkeleriyle örtüşmeyen bir çok bölümün ilerde daha büyük sorunlara yol açacağını defalarca söyledik. Şu anda bu sorunların belediyelere ve hayvanlara yansıyan kısımlarını görüyoruz ama pek yakında, topluma yansıyacak sorunları da hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Nedir belediyelere yansıyan sorunlar?
Kanun, bakımevi olmayan belediyelere 31 Aralık 2028 yılına kadar, bakımevi yapmakla ilgili süre tanıdı. Kanuna göre belediyeler, sahipsiz hayvanlar için ayırdığı bütçenin yüzde 50’sini bakımevi kurmaya, eğer bakımevi varsa koşullarını iyileştirmeye ayırmakla yükümlü tutuldu.
Bu arada, 5199’daki ‘’yakala, kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat’’ maddesi kaldırıldı, yerine ‘’yakala, kısırlaştır, tut, sahiplendir’’ gibi dünyada örneği olmayan bir cümle eklendi. Dolayısıyla bakımevi olan belediyeler, kısırlaştırma ya da tıbbi-cerrahi müdahale için aldıkları köpekleri gerekli işlemleri yaptıktan sonra tekrar yerine bırakamaz oldular, kapasite de kısa sürede doldu. Bir süre sonra sokaktan köpek almamaya çalışmaya başladılar doğal olarak, bu defa da bir yandan Sağlık Bakanlığı hastaneleri bahane ederek, bir yandan da Tarım Bakanlığı kanunu hatırlatarak illere genelgeler göndermeye başladı. Tarım Bakanlığı diyor ki, 31 Aralık 2028’e kadar bakımevi yapmakla yükümlü olabilirsiniz ama bu köpekleri toplamak için o tarihe kadar bekleyeceksiniz anlamına gelmiyor, şikayet edilen köpekleri alacaksınız ama barınakta tutacaksınız. Bir yandan da nüfusu 25 binin altındaki belediyelere de barınak yapma görevi vermiyor, onlara da diyor ki ‘’sokaktan aldığınız köpekleri, en yakınınızdaki barınağı olan belediyeye götüreceksiniz’’
Soru 1: Bu koşullarda hangi belediye barınak yapmaya çalışır? 2028’e kadar zamanı varken, o zamana kadar bekleyip bu sorumluluktan kurtulmaya çalışmaz mı?
Kanunun genel gerekçesinde şu yazıyordu; ’’ülkemizde 105 bin köpek kapasiteli 355 barınak vardır, dışarda da 4,5 milyon civarında sahipsiz hayvan olduğu düşünülüyor. ‘’
Soru 2: Kapasite 105 bin ise ve dışarıda 4,5 milyon hayvan varsa, geri kalan 4.395 bin köpek ne olacak?
Yerel yönetimlerin köpekleri toplaması ve kısa zamanda sahiplendirmesi bekleniyor. Aldığı bir köpeği, tekrar yerine bırakırsa yerel yönetim hayvan başına 71 bin 965 lira para cezasına çarptırılacak, aynı şekilde sahipsiz hayvanlar için ayrılan kaynağı bu alanda kullanmayan ya da başka alanda kullanan belediye başkanı ve yetkililer altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaklar. Bu konuda da sıklıkla denetlenecekler.
Soru 3: 20 yıl boyunca barınak ya da bakımevi yapmayan, kısırlaştırma yapmayan, 5199 sayılı kanuna muhalefet eden belediye başkanlarının yarattığı bu kaosun, barınakla ilgili yapım izin süresi 2028 yılına kadar uzatılmışken, kapasitesi yetersiz belediyelerde bu kadar kısa sürede çözülmesi mümkün mü? Geçmişte görevini yerine getirmeyen belediye başkanlarının yaptıkları yanlarına kar mı kalacak?
2023 yılında Bursa’da toplamda 18.336 kısırlaştırma olmuş, 2024 yılında 15.018 yani kısırlaştırma sayıları düşmüş, çünkü belediyeler geri bırakamadıkları için ve yerleri de olmadığı için, öldürmek zorunda kalmamak için toplayamıyorlar.
SORU 4: Bir belediyede çalışan bir veteriner hekimi, koşulları zorlaştırarak ve kanunlarla çıkmaza sokarak, bir canlıyı öldürmeye kim zorlayabilir? Bu ne etik ilkelere ne kanunlara ne de insan haklarına uyar, bu anlamda yerel yönetimlerde mobbing oluşturacak koşulları hazırlayan bir kanun değil midir bu kanun?
Bursa’da Büyükşehir dahil 18 ilçe var, ne yazık ki Bursamız yıllarca bu konuda üstüne düşeni yapmadı, 16 Mart 2024 tarihinde bir bakımevi açtı BBB, sonradan öğrendik ki kapasitesi sadece 150 hayvanlıkmış. Dağ ilçelerinin dördü, yani Orhaneli, Harmancık, Büyükorhan ve Keles nüfusları 25 binin altında olduğu için bakımevi kurmakla yükümlü değiller, yani 18 ilçenin yükünü 14 belediye çekecek ki diğer belediyelerin de kapasitesi yeterli değil.
Son İl Hayvan Kurulu Toplantısında paylaşılan bilgilere göre, Bursa’daki tüm belediyelerin toplam köpek kapasitesi 2605, bakımevlerinde bulunan köpek sayısı 2282, Sokaktaki tahmini köpek sayısı 100 binin üstünde.
Soru 5: Yıllarca görevini yerine getirmemiş Bursa Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyeleri nedeniyle, kapasite bu kadar darken, bir yandan da şikayet halinde bu köpeklerin mutlaka barınağa alınması istenirken, sayılar da ortadayken bu köpeklere ne yapılacak?
Sonuç olarak, bu kanun Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmeli, yönetmeliği iptal edilmeli, 5199 sayılı kanun etkin olarak uygulanmalı ve uygulanmaya kırsaldan başlanmalı. Bu arada köpek satışları durdurulmalı, hayvanların mikroçiple kimliklendirilmesi işlemi hızlandırılmalı, merkezi hükümet yerel yönetimlere destek vermeli. Köpek başına verdiği ve kısırlaştırma, aşılama, mikroçiple kimliklendirme işlemleri için geçerli olan 2025 bütçesi 400 TL’dir ve kesinlikle yeterli değildir.
Bir an önce barınak yapabilecekleri alanlar gösterilmeli, ortak projeli barınaklar için hibe ya da uzun süreli krediler kullandırmalı, agresif, çok yaşlı, çok hasta hayvanların bakımevlerinde kalması, diğerlerinin yaşamlarını alışkın oldukları sokaklarında sürdürmesi sağlanmalıdır.
Bugün tüm köpekler toplansa bile, kırsalda üretim durmadığı, kaçak hayvan satışları kontrol altına alınmadığı, kaçak üretimler devam ettiği ve kimliklendirilmemiş hayvanların terk edilmesinin önüne geçilmediği sürece bu sorun asla ve asla çözülemeyecektir.
Tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz, bu kanuna gerekçe gösterilen en önemli konulardan biri çocuklar diğeri de kuduzdur.
Hiç kimse bir çocuğun hayatını hiçe sayamaz, bununla birlikte bu kanun bu şekilde olduğu sürece popülasyon hızla artmaya devam edecek, bu konu daha da içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
Kuduza gelince. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizde kuduz artmamaktadır.
2018 yılında 437 olan kuduz vakası 2023 yılında 86’ya gerilemiş, yabani hayvanlarda 2018 yılında 16 olan vaka sayısı, 2023 yılında 5’e düşmüştür.
Yani kısırlaştırma, aşılama evcil hayvanlarda, oral aşılama da yaban hayvanlarında işe yaramaktadır.
Tarihe iki not bırakmak isteriz:
- Ötanazi kavramı, ağrısı ve acısı dindirilemeyen, yaşamının sonuna gelmiş bir hayvanın, sadece o hayvanın acılarını dindirmek için veteriner hekimin tıbbi olarak vereceği kararla, hayvanın önce anesteziye alınararak, hayvanın uykusunda, hiç acı duymadan, yaşamının son bulması hali için kullanılabilecek bir kavramdır. Beceriksiz ve sorumsuz yöneticilerin, görev ihmalleri nedeniyle artan popülasyonun azaltılması için yapılan işleme ötanazi değil öldürmek denir, bu kanunda yer aldığı gibi ötanazi ‘’kanuni ve tıbbi gerekçelerle’’ değil, sadece ‘’tıbbi gerekçelerle’’ alınabilecek bir karardır, bu kanunu hazırlayanlar, işlerine geldiği gibi bir kavramın anlamını ve bağlamını bile değiştirmekten çekinmemişlerdir, hiç bir veteriner hekim bir hayvanı öldürmeye zorlanamaz.
- Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak, avukatımız aracılığı ile yönetmeliği kendisinden daha acımasız ve uygulanamaz olan bu kanunun yönetmeliği ile ilgili olarak yönetmeliğin durdurulması ve iptali talepli davamızı açtık. Bunu da sizlerin aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmak isteriz.


https://www.normhaber.com/bursa-veteriner-hekimler-odasindan-cagri-897518
https://www.ogaste.com/bursa/sahipsiz-hayvanlar-alarm-veriyor-bvho-dan-cozum-cagrisi-48259
https://www.nobetcigazete.com/bvho-baskani-baysal-dan-sahipsiz-hayvanlara-iliskin-aciklama/150898