Tarım İl Müdürlüğü önünde, 23 Haziran 2025 (bugün) yapılan, Tarım ve Köy İşleri Komisyonu’ndan geçerek Meclis Genel Kurulu’na gelen zeytinliklerle ilgili yasa tasarısına karşı yapılan basın açıklamasına, Bursa Veteriner Hekimler Odası’nı temsilen Oda Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim M. Olcay İpekboyar katıldı. Yapılan basın açıklamasının tam metni şu şekildedir:
İHANET YASASINA HAYIR
Geçtiğimiz Perşembe günü TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülerek iktidarın komisyon üyelerince kabul edilen yeni yasa teklifi, bazı bölgelerdeki zeytinliklerin yandaş şirketler tarafından madencilik faaliyetlerine açılmasına, yok edilmesine neden olacak bir düzenleme getiriyor. Maden şirketlerine tanınan ayrıcalıklar yetmiyormuş gibi bu Truva atı niteliğindeki düzenleme ile bir çok alanda maden şirketlerine daha fazla kolaylık, daha fazla ayrıcalık tanıyacak olup teklifin yasalaşması çok daha büyük ve geri dönüşü olmayan bir doğa tahribatı yaratacağı açıktır.
Yasa teklifi, Ruhsat sahibi şirketlerin, başta Muğla olmak üzere bazı alanlardaki zeytinliklerde madencilik yapabilmesinin önünü açacağı gibi aynı zamanda ÇED süreçlerini hızlandırarak şirketlerin ÇED sürecinde gereken izinleri hızlı bir biçimde almasına da olanak tanıyor.
Yasa teklifi ile sadece zeytinlik alanlar için bir tehdit, ihanet olmayıp zeytinlik alanların yanı sıra özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Yasası’na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile kültür ve SİT alanları gibi koruma bölgelerinde de yürütülecek maden ve enerji projeleriyle ilgili yetki de Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) veriliyor.
Bu yetki uyarınca söz konusu alanlarda yürütülecek madencilik faaliyetlerine ruhsat verilmesi için MAPEG ilgili kurumlardan görüş isteyecek ve 4 ay içinde yanıt alınamazsa, ruhsat izni verilmiş sayılacaktır. Ayrıca stratejik ve kritik madenler için acele kamulaştırma yapılabileceği gibi kamulaştırma kararları ise ‘tapu’ sayılacak.
Yasa teklifinde yer alan en önemli ve doğa talanını meşrulaştıran maddelerden biri de, kaçak madenlerin affedilmesini kapsıyor. Buna göre yapı ruhsatı almadan işletmeye geçmiş olan enerji yatırımlarından bu belgeler istenmeyecek, üretim devam edecek. Bir diğer deyişle, kaçak madenlere af getirilecek ve yıkım kararları ile daha önce verilen cezalar uygulanmayacak.
Tarımdan anlamayan, tarımsal üretim süreçlerini ve zeytinliklerin köylülerimiz için ne anlam taşıdığını bilmeyen, Zeytin ağaçlarının sökülüp yeniden dikilmesini bir çözüm gibi savunanları, bilmedikleri, bilgi sahibi olmadıkları konularda, bilimsel ve tarımsal gerçekliğe aykırı açıklama yapmalarını ise en hafifinden kınıyoruz.
Yasa teklifi, madenciliğe açılan alanlardaki zeytin ağaçlarının sökülerek başka bir yere dikilmesini, taşınamayacak durumdaysa yenisinin dikilmesini öngörse de ” ‘Kesmedik, taşıdık’, ‘Kesilen ağaç sayısı kadar ağaç diktik’ açıklamaları yıllardır en çok duyduğumuz ormanların, zeytin alanlarının bir çok canlı yaşamı barındıran, su döngüsüne destek olan bir habitat olduğu gerçeğinin göz ardı edildiğini, yok sayıldığını veya bilinmezden geldiğini gösteren talanı, yağmayı masumlaştıran açıklamalar olduğuna inanıyoruz.
Uyum gösterdiği ortamından sökülerek taşınan zeytin ağaçlarının veya yeni dikilen zeytin fidanların verimli hale gelmesi onlarca yıl sürebildiği gibi taşınan zeytin ağaçlarının birçoğu ya kurumakta ya da aynı kalitede ürün veremez hale gelmektedir.
Yönetenlerin hukuka ve adalete, bilim ve tekniğe yaklaşımları, bu güne kadar yaptıkları uygulamalar dikkate alındığında yasa değişikliği ile getirilen ayrıcalık ve kolaylıkların zamanla Muğla dışına taşarak ülke kapsamına yayılması, bu güne kadar yürütülen mücadelelerin engellenmesi, yapılamaz hale getirilmesi tehdidi de endişe vericidir.
Bu yasa değişikliği ile 1939 yılından günümüze zeytin sahalarında yapılamayan, zeytin yağı üreten tesislerin dışında zeytin ağaçlarının vegetatif ve generatif gelişmesine olumsuz etki edecek tesislerin yapılmasının, zeytinliklerde madencilik faaliyetlerinin önündeki engel kaldırılmış olacak. Bu durum hem ekosistemlerin geri döndürülemez şekilde bozulmasına hem de zeytincilik yapan çiftçilerin temel geçim kaynağının tehdit altına girmesine neden olacaktır. Ek olarak zeytinliklerde ve diğer alanlarda yapılacak madencilik özellikle de fosil yakıtlı enerji yatırımları ülkemizin karbon emisyonlarını artıracağı gibi, iklim mücadelesine de zarar verecektir.
Söz konusu madde Zeytincilik Kanunuyla açıkça çelişmekte ve kabul edilmesi halinde Türkiye genelindeki zeytinliklerin de maden faaliyetlerine açılmasının önünü açabilecek niteliktedir. Bu bağlamda zeytin ve orman kanunu uygulamaktan sorumlu başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığını yasalarına, yönetmeliklerine sahip çıkmaya yasa değişikliğine Kurumsal itirazlarını yükseltmeye, görevlerini yapmaya davet ediyoruz.
Zeytincilik Kanunu 2003’ten bu yana 10’dan fazla kez değiştirilmesine rağmen gözünü rant ve para hırsı bürümüş maden şirketlerine yetmemiş, Mart 2022 Maden Yönetmeliği’nde yapılan bir değişiklikle, enerji ve kömür üretimi için zeytinlerin taşınmasının önü açılmaya çalışılmıştı. Toplumun tüm kesimlerinin haklı ve ciddi direnişlerinin de etkisiyle zeytin kanunun maddelerinin yönetmelikle düzenlenmesi hukuksuzluğu Danıştay’a takılarak düzenleme, 2024 yılında iptal edilmişti.
Dün olduğu gibi bu günde zeytinliklerimizi, topraklarımızı, sularımızı, ormanlarımızı korumaya, gelecek nesillere yaşanabilir ülke bırakmaya, ihanet yasası iptal edilinceye kadar mücadele etmeye kararlıyız.
Yöre halkının, üreticilerin, isteklerini; bilim insanlarının, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, muhalefet partilerinin itirazlarını dikkate almadan, oldu bitti ile çıkarılmaya çalışılan ihanet gibi yasa düzenlemeleri ile Ülkemizin ve çocuklarımız geleceğini yandaş ve işbirlikçi ruhsat veya imtiyaz hakkı sahibi olan şirketlere ve onların siyasi işbirlikçilerine teslim etmeyeceğiz.
Bir kez daha kamu kurumlarını görevlerini yapmaya davet ediyor, ihanet yasasının bir daha önerilmemek üzere geri çekilmesini veya mecliste onaylanmamasını talep ettiğimizi, üreticilerimizin, halkımızın yanında, doğal varlıklarımızın korunması için sonuna kadar hep birlikte omuz omuza mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
İMZACI KURULUŞLAR VE SİYASİ PARTİLER
Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, Gemlik Kent Konseyi, Mudanya Kent Konseyi, TMMOB, Bursa Barosu, KESK, DOĞADER, Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Mimarlar Odası Bursa Şubesi, İç Mimarlar Odası Bursa Şubesi, Tekstil Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Meteoroloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Türkiye Ziraatçılar Derneği Bursa Şubesi, Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Temsilciliği, Tarım Orkam-Sen, Eğitim-Sen, SES, Yapı-Yol Sen, ESM, BES, Tüm Bel-Sen, DİSK, Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası, Tüm Emeklilerin Sendikası Bursa Şubesi, 2021 Tüm Emekliler Sendikası Bursa Şubesi, UMUT-SEN, BADİS, Bursa Yazın ve Sanat Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Bursa Şubesi, Artvin Sanat Kültür Ve Sosyal Dayanışma Derneği, Koza Kültür Sanat ve Doğa Derneği, Bursa Su Kolektifi, Bursa Dersimliler Derneği, Demeter Eşitlikçi Kadınlar Derneği, Bursa Memleket Sevdalıları Derneği, Kayın Ormanı Derneği, Bursa Kadın Savunma Ağı
CHP Bursa İl Başkanlığı, TİP Bursa İl Örgütü, Sol Parti Bursa İl Örgütü, Dem Parti Bursa İl Örgütü, Emek Partisi Bursa İl Örgütü, Yeşil Sol Parti Bursa İl Örgütü, SODAP Bursa İl Örgütü

